Cumartesi, Ağustos 15, 2009

Alaçatı ve otel...


Daha ne olsun... 7 saatlik yolculuk sonunda çimlerin üstünde yayılmış, güzel müzikler eşliğinde çayım sigaram ve minibook' umla keyif çatmaktayım... Müzik o kadar güzel ki, hem Ağustos böceklerini de duyabiliyorum... Yanıbaşımda palmiyeler, günbatımı ve serin bir rüzgar...
Eray uyuyor :)
Şşşşş keyif buuuu :) Keyif dedim de aklıma geldi. Yolda şöyle bir diyalog oldu. İzmir Çeşme ayrımında ışıklarda dururken ben oooh Papatya diye Teoman' a eşlik edip hülyalara dalmışken Eray yan arabada hepsi birden kuruyemiş yiyen 4 kişilik aileyi gösterdi ve sonra şöyle birşey duydum Eray' dan :

- kabuklu mudur acaba?
eğilip baktım ve :
- yoo sanırım leblebi ya da fındık

Eray tarafında bu diyalog şöyle olmuş :

- mutluluk bu mudur acaba?
- yoo sanırım leblebi ya da fındık

Yol sarhoşluğuma verdim :) Tabi Eray' ın fındık yiyen aileye bakıp bunu mutlulukla özdeşleştirmesi de ayrı bir tür sarhoşluk olmalı...

Muck

Hiç yorum yok: