Çarşamba, Mart 29, 2006

Nothing' s Impossible


Just give me a reason, some kind of sign
I'll need a miracle to help me this time
I heard what you said, and I feel the same
I know in my heart that I'll have to change

Even the stars look brighter tonight
Nothing's impossible
I still believe in love at first sight
Nothing's impossible

Cuma, Mart 24, 2006

Michael Haneke...


Sevgili Talisman' ın yazdığı "HANEKE FİLMLERİNDEN ZEVK ALMANIN 10 YOLU" adlı manifestoyu blog 'umda yayınlamaktan gurur duyarım :)

(Benim ve Nietzsche Guevera 'nın eklemeleriyle...)


HANEKE FİLMLERİNDEN ZEVK ALMANIN 10* YOLU

1- Sinema ile ilgili bildiğiniz herşeyi unutun..

2- Çatışma yaratılır, çatışma çözülür, seyirci hislenir filan beklentileriniz varsa, seyretmeyin, zamanınıza yazık.

3- Burjuvazi nefretinizi bileyin. Öyle bir nefretiniz yok mu, bırakın bu filmi, deli misiniz?
("Kendim küçük burjuva iken yine de nefret edebilir miyim" sorusuna henüz ben de cevap bulamadım..Zorlamayın beni, gelmeyin üstüme..)

4- Uzun planları sevmeyi öğrenin.

5- Kahramanlarla özdeşleşmek gibi bir alışkanlığınız varsa değiştirin.

6- İçinizdeki röntgenci ile tanışmaya hazır olun.. İçinizde röntgenci yok mu, güldürmeyin Haneke yi allasen..

7- Filmde herhangi bir konuda merak içindeyseniz, hiiç umutlanmayın, sonunda aynı merak içinizde olduğu halde filmden çıkacaksınız.

8- Filmdeki bir karakterin ruh durumunu görüp, bu insan nasıl bu hale gelmiş acaba neyse ileride açıklanır demeyin, kendi açıklamanızı bulun..

9- Şiddet görüntülerine ağzının suyu akan kitle içindeyseniz bilin ki Haneke gösterip vermeyecek, hatta hiç göstermeyecek, bir kez de görmeden dehşete düşme deneyimini yaşayın.

10- Haneke' ye küfretmek de bir zevktir, film sonunda ağız dolusu küfredin.Mutlu edin Haneke' yi, o da bunu istiyor.

11- Haneke filmlerinde film müziği olmaz. Ortamı gerecek, kasacak, neşelendirecek müzikler bekliyorsanız, beklemeyin.

12- Filmlerin her zaman anlaşılabilir bir başı veya sonu olduğunu unutun.

13- Burjuva nefretinizin yanına medya nefretini de ekleyin.

14- Filme gitmeden kalbinizin sağlığından emin olun.

15- Sinema çıkışı salondan çıkanların "ee bu kadar mı yani? ee noldu şimdi?" gibi sorularına kulak tıkayın...

16- Herşeyden öte, izlemiş olduğunuz şeyin sonuçta bir film olduğunu unutup hayatınızı / dünyanızı değiştirmeye kalkmayın...

17- Golf eldiveni , sopası, topu vs almak isterseniz Levent 'teki golf kulübündeki dükkandan alabilirsiniz ;)

18- Bundan sonra izleyeceğiniz Haneke dışı filmlerden zevk alamayacağınızı bilin...

* "Haneke filmlerinden zevk almanın 10 yolu diyor ama 18 madde var burada !"
Yanıt metin içinde Saklı olabilir , bir daha göz atın ;)

Perşembe, Mart 23, 2006

Ah Haneke Vah Talisman...

15 Mart 2006 günü Gnacce ile aramızda geçen diyalog :

D : Talisman dün de Caché 'ye gitmemiş. Bu kadar baskı yapmama rağmen nasıl da beceriyor gidememeyi.
G : Sen bir ara azarladın kızı gitmediği için.
D : Evet , gitmiş Crash 'den bahsediodu. Yok sinir olmuş yok bok gibiymiş yok kör gözüm parmağınaymış filan. Ben de Caché' ye git de film gör belki susarsın o zaman dedim.
G : Deli :)
D : Biliyorum giderse çok beğenecek. Ve bir daha başka filmden zevk alamicak.
G : Aaa çok kötüsün sen !
D : Evet biliyom :)

Not : Talisman 'cım seni çok seviyorum. Biliyorum o çıta zaten Funny Games 'le yükselmişti bir kere...Zaten zevk alamaz olmuştuk diğer filmlerden...

Pazartesi, Mart 06, 2006

İstanbul Film Festivali : 1-16 Nisan 2006

Bu sene çok özel bir festival olacak gibi.
Bir kere 25. senesini kutluyor İstanbul Film Festivali.
Açıklanan filmlere bakılırsa aralarından seçmek çok zor olacak.

Özellikle çok sevindiğim bir gösterim var : Özel Gösteri - In the Nursery eşliğinde Doktor Caligari’nin Odası. 1920 yapımı, Alman dışavurumculuk akımının ilk örneği olan bu sessiz filmi canlı müzik eşliğinde izleyebileceğiz...

Benim favori yönetmenlerimden Michael Winterbottom 'ın da , Laurence Sterne 'nin 'uyarlanamaz' romanından uyarladığı filmi Tristram Shandy: A Cock and Bull Story filmi yeralıyor festivalde...(Nietzsche Guevara bu kitabı okumuş , anladığım kadarıyla gerçekten de uyarlanamaz bir roman gibi).

Bunların dışında en önemlilerden biri de kült filmseverlerin İngiliz yönetmeni Nicholas Roeg 'in 5 filminin yer aldığı Ustalara Saygı bölümü...Ben henüz izlemedim ama bu fırsatı değerlendireceğim...

Belgeseller arasından da Murderball ve Midnight Movies: From the Margin to the Mainstream benim ilgimi çekti...

Türk yönetmenlerden de en beğendiklerimizin filmleri yer alıyor festivalde;
Zeki Demirkubuz - Masumiyet
Nuri Bilge Ceylan - Mayıs Sıkıntısı
Yeşim Ustaoğlu - Güneşe Yolculuk
Ümit Ünal - 9
vs...

Klasiklerden neler var derseniz;
Andrei Tarkovski - Nostalghia
Wim Wenders - Paris Texas
Thomas Vinterberg - Şölen
Wong Kar Wai - 2046
Aki Kaurismaki - Kibritçi Kız
Derek Jarman - Caravaggio
vs...
vs...

1-16 Nisan' daki bu festivalin bu sene arkadaşlar arası bilet organizasyonunu ben yapacağım. Biletler 18 Mart 'ta satışa çıkıyor. En geç 19 mart 'ta biletleri alacağım. Dolayısıyla o tarihe kadar filmlerinizi seçerseniz biletlerinizi sizin için alıp size teslim edeceğim...

http://www.iksv.org/film/

Sevgiler...