Cuma, Mayıs 12, 2006

Gegen Die Wand

Bazı filmler vardır, ilk seyredişte seversiniz ama asıl aradan zaman geçtikçe anlarsınız ne kadar sevmiş olduğunuzu. Yerini tutamaz diğer filmler. Bir daha izlemek istersiniz , izlersiniz , çok çok daha fazla seversiniz ve sonunda en sevdikleriniz arasına sokarsınız. Senede 3-4 kez izlemezseniz rahat edemezsiniz, birşeyler eksik kalır. Duvara Karşı da o filmlerden biri benim için. Seyrettikçe daha çok seviyorum. Sıkılmıyorum, alışmıyorum, heyecanım kaybolmuyor. Sıradanlaşmıyor oradaki aşk hikayesi, Sibel'in güzelliği, Cahit 'in sarhoşluğu, Şeref (Güven Kıraç) 'in komikliği...


Sibel 'in barda şişeyi kırıp bileğini kestiği sahne, Şeref 'le Cahit 'in Sibel 'i istemeye giderken uğradıkları berber sahnesi, Sibel 'i isteme sahnesi, "ich möchte fünf köfte" repliği, düğünde göbek atma sahnesi, Şeref 'in Selma 'yı kesmeleri , Sibel Cahit 'in saçını keserken üzerine doğru eğildiğinde Cahit 'in gözlerindeki ifadenin değişerek burun deliklerinin hareketinden kokusunu aldığını ve arzuladığını anladığımız plan, Sibel ve Cahit 'in evde "Temple of Love" parçası eşliğinde zıplayarak dans ettikleri sahne, "Yine mi çiçek" eşliğinde zeytinyağlı dolma yapma sahnesi, "Iag Bari" eşliğinde elleri kan içinde Cahit 'in dans ettiği sahne,"After Laughter Comes Tears" parçası ile "ah işte şimdi başlıyor acı" diye iç geçirdiğimiz lunapark sahnesi, Cahit Nico 'yu öldürdükten hemen sonraki o son bakışma, Sibel 'in "Ağır Roman - Ağla Sevdam" eşliğinde intihar ettiği sahne, Şeref 'in Sibel 'e söylediği türkü, Sibel 'in Beyoğlu 'nda sokakta dayak yediği sahne, Cahit 'in Selma 'yı ziyarete geldiği sahne, Büyük Londra otelindeki sevişme sahnesi ve ayrılık...

Her sahnesi dolu dolu. Eğer izlerken yerimden kalkmam gerekirse hiçbir sahnede "burada da pause etmeye gerek yok" demiyorum. Hiç bir planı, hiçbir anı kaçırmak istemiyorum.
Her izleyişimde canım deli gibi bira ve sigara istiyor. Her izleyişim sonrası bir de SoundTrack 'i dinleyesim geliyor.

Kim ne derse desin beyazperdede gördüğüm birbirine en yakışan çift Sibel ve Cahit bana göre...Tamam , Sibel Kekili ve Birol Ünel 'in filmografileri çok kalabalık değil, çok da iyi yapımlarda oynamamışlar belki ama Duvara Karşı öyle bir film ki bu iki oyuncudan herhangi birini çıkarırsanız ve başka bir oyunucu koyarsanız o film böyle büyüleyici olmaz, olamaz.
Tüm o diğer saygı duyduğum arıza filmler bir yana en arızalı hikaye de onların hikayesi bana göre.

Fatih Akın da en sevdiğim yönetmenlerin yanında durmaya devam ediyor. Yeni filmi Soul Kitchen' ı merakla bekliyorum...

Hiç yorum yok: